Seri muhakeme usulü, Cumhuriyet savcısının soruşturma sonunda kamu davasının ertelenmesine karar vermediği durumlarda şüpheli şahsın söz konusu yargılama usulünü kabul etmesi şartına bağlı olarak savcının cezada yarı oranında indirim uygulamak suretiyle belirlediği yaptırımı mahkemenin de denetlemesi ve hüküm kurması ile gerçekleştirilen yargılamadır. 5271 sayılı CMK madde 250 de düzenlenmiştir. Seri yargılama usulüne tabi olan suçlarda bu usul uygulanmadan doğrudan iddianame düzenlenmesi halinde, söz konusu iddianame Cumhuriyet başsavcılığına iade edilir.
Öncelikle seri yargılama usulünün uygulanabilmesi için Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturmanın yapılarak tamamlanmış olması gerekmektedir. Şüphelinin lehine ve aleyhine tüm deliller toplanmış olmalı ve suçu işlediğine yönelik yeterli şüphe oluşmuş olmalıdır. İkinci olarak seri yargılama usulünün uygulanması konusu şüpheliye müdafii huzurunda teklif edilmeli ve şüpheli tarafından kabul edilmiş olmalıdır. Eğer suç iştirak halinde işlenmiş ise tüm şüpheliler tarafından seri yargılama usulü teklifinin kabul edilmesi gerekmektedir. Uzlaştırma ve önödemeye tabi suçlar bakımından eri yargılama usulü uygulanamaz. Seri yargılama usulünün uygulanabilir olduğu suç türlerinin ortak özelliği suçun mağdurunun bulunmamasıdır.
5271 Sayılı CMK 250. Maddeye göre seri yargılama usulünün uygulanabileceği suçlar şunlardır:
-Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra),
-Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170),
-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra),
-Gürültüye neden olma (TCK m.183),
-Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra),
-Mühür bozma (TCK m.203),
-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
-Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra),
-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268),
-6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun‘un 13. maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
-6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç,
-1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç,
-1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.
Cumhuriyet savcısı tarafından öncelikle şüpheli seri yargılama usulü, hakkında bilgilendirilir.
Şüphelinin talep etmesi durumunda söz konusu seri yargılama usulü teklifini değerlendirmesi için 1 ayı geçmeyecek şekilde makul bir süre tanınır. Teklif üzerine yahut verilen sürenin sonunda teklif şüpheli tarafından müdafii huzurunda kabul edilmesi halinde, seri yargılama usulü uygulanabilir hale gelir. Zorunlu müdafii gerektiren hallerdendir. Dolayısıyla şüphelinin bir avukatının bulunmaması halinde barodan kendisine bir müdafii görevlendirilir. Şüphelinin sürenin sonunda mazeretsiz olarak iradesini bildirmemesi yahut usulü kabul etmediğini beyan etmesi üzerine normal şekillerde soruşturmaya devam edilir.
Şüpheli mahkeme tarafından hüküm kuruluncaya kadar seri muhakeme usulünün uygulanmasına yönelik iradesinden vazgeçebilir.
Seri yargılama usulünün uygulanması durumunda Cumhuriyet savcısı suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle veya güvenlik tedbiri belirlemek suretiyle yaptırımı belirler. Belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde seçenek yaptırımlara çevrilebilir yahut ertelenebilir. Cumhuriyet savcısı tarafından şartları bulunması hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumu da uygulanabilir.
Mahkemenin Hüküm Kurması: Mahkeme, şüpheliyi müdafii (avukatı) huzurunda dinledikten sonra şüphelinin özgür iredesiyle seri muhakame usulünü kabul ettiğini ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa savcılığın talep yazısında belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar. Seri muhakame usulünün şartları oluşmamışsa talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mahkeme denetim görevi yaparak hüküm kurarken savcılık tarafından belirlenen suç vasfının olaya uygun olup olmadığını da değerlendirecektir. Savcılık tarafından belirlenen suç vasfı olaya uygun değilse, mahkeme hakimi, kendisinin tespit ettiği suç vasfıyla hüküm kuramaz, bu durumda talebi reddederek dosyayı savcılığa iade etmek zorundadır. Mahkemenin hükmü; varsa mağdur, suçtan zarar gören veya genel hükümlere göre katılma hakkını hâiz olan kişilere tebliğ edilir. Seri muhakeme usulüne tabi suçlara bakma görevi asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilecektir.
Eğer seri muhakeme usulü herhangi bir şekilde tamamlanamaz ise yahut mahkeme soruşturmanın normal şekillerde sürdürülmesine karar verip dosyayı cumhuriyet başsavcılığına gönderirse, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ve buna ilişkin belgeler, devam eden soruşturma ve kovuşturmada hiçbir şekilde delil olarak kullanılamaz.
Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz. Seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilemez ve yakalama emri düzenlenemez.
Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hâllerinde uygulanmaz.
Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir. Mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir. Hakim veya mahkeme itirazı yerinde görürse talep doğrultusunda kararı düzeltebilir. Yerinde görmez ise itirazı incelemeye yetkili olan mahkemeye gönderir.