Miras payının devri, pay sahibi olan mirasçılardan herhangi birinin miras payını, iştirak bozulmadan, diğer pay sahibine ya da üçüncü bir kişiye bedel karşılığında ya da bedelsiz olarak devretmesidir.
Miras payının devredilebilmesi miras bırakanın ölmesi ile birlikte miras açıldıktan sonra ancak miras paylaştırılmadan önce gerçekleştirilmelidir. Miras bırakan hayattayken yapılan sözleşmeler miras hakkının devri sözleşmesi olarak kabul edilir ve bu sözleşmeler sadece miras bırakanın izni ile geçerli olabilmektedir. Miras payı başka bir mirasçıya yahut 3. kişiye devredilebilir. Ancak kanun koyucu, miras payının başka bir mirasçıya devredilmesine ilişkin sözleşme için adi yazılı olmasını yeterli bulurken, 3. Kişiye yapılacak olan devir için sözleşmenin noterlikte yapılmasını şart koşmuştur.
Miras payının mirasçı sıfatına sahip olmayan üçüncü bir kişiye devredilmesi durumunda bu üçüncü kişi mirasın paylaşılmasına katılma hakkı elde etmez. Ancak paylaşma sonucu ya da miras ortaklığının paylı mülkiyete çevrilmesi durumunda, mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkı elde eder. Payı devralan, bu şahsi hakkını sadece miras payını devreden mirasçıya karşı kullanabilir. Paylaşma sonucu payını devreden mirasçıya düşen mal taşınır ise, taşınırların mülkiyetinin devri, taşınmaz ise, taşınmazın tescili istenecektir. Bu talep devreden tarafından yerine getirilmezse, devralan mülkiyetin adına tescilini hâkimden talep edebilir.
Payını devreden mirasçı, miras bırakanın alacaklılarına karşı tereke borçlarından 5 yıl boyunca müteselsilen sorumlu olmaya devam eder. Bu durum, miras payının diğer bir mirasçıya ya da üçüncü bir kişiye devri olması bakımından bir fark yaratmamaktadır. Payı devralan üçüncü bir kişi ise, sadece devraldığı kısım için, bir malvarlığının devrinden doğan sorumluluk gereği iki yıl süre ile devreden mirasçı ile sorumlu olacaktır.