Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de görülmesiyle birlikte hükümeti tedbirler almaya sevk eden COVİD 19 salgın hastalığı nedeniyle faaliyetlerini azaltmak ve hatta durdurmak zorunda kalan iş yerleri bakımından işverenlerin, Kısa Çalışma Ödeneğine başvurma hususu gündeme gelmektedir.
İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden öngörülemeyen ve bu sebeple bertaraf edilemeyen, bunun sonucu olarak geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen durdurulması ile sonuçlanan durumlar zorlayıcı neden olarak tanımlanmaktadır. İŞKUR zorlayıcı sebeplerin varlığı halinde kısa çalışma ödeneği ödenmesi ve Genel Sağlık Sigortası primlerinin ödenmesi hizmetlerini sağlamaktadır.
Herhangi bir iş yerinde kısa çalışma uygulanabilmesi için; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azalması veya durması gerekmektedir. Çalışma süresinin önemli ölçüde azalması veya durması hususunun İŞKUR’a yapılacak başvuru ile ve iş müfettişlerinin yapacakları denetim ile tespit edilmesi gerekmektedir.
İşçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmesi için de birtakım koşullar bulunmaktadır. Öncelikle ilk koşul olarak işçinin çalıştığı iş yerinde, işverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması gerekmektedir. İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, çalışma süreleri ve prim ödeme şartlarını sağlamış olması gerekmektedir. Ancak 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile İşsizlik Sigortası Kanunu’na ekleme yapılarak, 30 Haziran 2020’ye kadar geçerli olmak üzere, yeni tip korona virüs kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 3 yıl içinde aranan 120 günlük hizmet akdi süresi 60 güne, en az 600 gün prim ödeme şartı ise 450 güne indirilmiştir. Dolayısıyla Covid-19 nedeniyle yapılan kısa çalışma başvurularında, son 60 gün hizmet akdine tabi olmak kaydıyla son 3 yıl içinde 450 gün prim ödenmiş olmalıdır. Prim ödeme şartını sağlayamayan ve bu nedenle kısa çalışma ödeneğine hak kazanamayanların daha önce yeni işe başlama gibi çeşitli nedenlerle kesilmiş son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden varsa kalan süre kısa çalışma süresini geçmemek üzere kısa çalışma ödeneği olarak ödenmektedir.
İşçiler bireysel olarak kısa çalışma başvurusu yapmayıp, işverenler tarafından işçiler adına yapılmaktadır.
Günlük kısa çalışma ödeneği, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde altmışını oluşturmaktadır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı brüt asgari ücretin yüzde yüz ellisini aşamaz. Kısa çalışma ödeneği, iş yerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenmektedir.
Kısa çalışma ödeneği, kısa çalışma süresi kadar ve her halükarda 3 ayı geçmemek üzere ödenmektedir.
Zorlayıcı sebebe dayalı olarak yapılacak olan kısa çalışma ödemeleri 4857 Sayılı İş Kanunu 24. Maddenin III numaralı bendinde ve 40. maddesinde öngörülen bir haftalık sürenin dolması itibariyle başlar. Söz konusu bir haftalık süre içerisinde ücret ve prim yükümlülükleri işverene aittir.
Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.