İŞKENCE SUÇU VE KAPSAMI
5237 Sayılı TCK 94. maddesinde işkence suçu tanımlanmıştır. İnsan onuruyla bağdaşmayan, bedensel veya ruhsal yönden acı veren, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine sebep olan ve aşağılayıcı nitelikteki davranışların tamamının işkence suçunu oluşturacağı belirtilmiştir.
İşkence suçu ile korunmaya çalışılan temel değer insanların şeref ve haysiyetidir. Bununla birlikte işkence kişinin algılama yeteneğini azaltacağından işkence altında verilen yanıltıcı bilgiler yargılamanın adaletsiz ve yanlış sonuçlanmasına yol açabilir.
İşkence suçu özgü suçlardandır. Söz konusu suçun faili yalnızca kamu görevlileri olabilmektedir. Ancak ilgili suçun 4. fıkrası uyarınca işkence suçunun iştirak halinde işlenmesi durumunda suça iştirak eden kişiler kamu görevlisi olmasalar bile kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
İşkence suçunun mağdurunun çocuk, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişi veya gebe kadın olması suçun nitelikli halini oluşturur.
İşkence suçunu oluşturan eylemler içerisinde kasten yaralama, hakaret gibi suçları da barındırmaktadır. Bu nedenle işkence suçunda ayırt edici unsur olarak süreklilik aranmaktadır. Buradaki süreklilik aynı hareketin birden çok kez gerçekleştirilmesi anlamını taşımamaktadır. Eylemler farklılık gösterse dahi belirli bir süre içerisinde gerçekleştirilen eylemlerin sayılan nitelikleri taşıması halinde işkence suçu gerçekleşmiş kabul edilir.
İşkence suçunun basit halinin yaptırımı 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır. TCK 94. Maddede suçun nitelikli halleri öngörülmüştür. Suçun çocuğa, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına, avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla işlenmesi halinde 8yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde işlenmesi durumunda da verilecek ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası şeklindedir. Ancak ilgili hükmün uygulanabilmesi için gerçekleştirilen eylemlerin mağdur üzerinde cinsel saldırı boyutuna ulaşmamış olması gerekmektedir. Şayet failin eylemleri cinsel saldırı boyutuna ulaşırsa iki ayrı suçtan da cezaya hükmolunur.