T.C YARGITAY
2.Ceza Dairesi
Esas: 2019/ 8908
Karar: 2019 / 9900
Karar Tarihi: 29.05.2019
ÖZET: Sanığın eylemlerinin hırsızlık suçunun yanı sıra, konut dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğu; suç tarihi itibariyle konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşma kapsamında olduğu da gözetilerek uzlaştırma işlemleri yapılıp; sonucuna göre de 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenerek, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile denetime olanak vermeyecek şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
(5252 S. K. m. 9) (5237 S. K. m. 7, 116, 141, 142, 143) (765 S. K. m. 492, 522) (5271 S. K. m. 253, 254) (YCGK 27.12.2005 T. 2005/3-162 E. 2005/173 K.)
Dava ve Karar: Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Mahkemenin 01/04/2004 tarihli ve 2003/729 Esas, 2004/493 Karar sayılı kararına ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yoklukta verilip, 14/05/2004 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen 01/04/2004 tarihli kararı 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 11/08/2005 ve 08/04/2015 tarihli dilekçeleri ile temyiz eden hükümlünün temyiz istemi ile yerinde görülmeyen eski hale getirme isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Mahkemenin 04/07/2005 tarihli ve 2003/729 Esas, 2004/493 Karar sayılı ek kararına ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yokluğunda verilen uyarlamaya ilişkin 04/07/2005 tarihli ek kararın hükümlüye tebliğ edilmemesi nedeniyle, hükümlünün öğrenme üzerine sunduğu 11/08/2005 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 5252 sayılı Kanun’un 9/1. maddesi, 01/06/2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya sonraki yasa ile cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı doğmuşsa yargılamasının duruşmalı yapılması zorunludur. Evrak üzerinde inceleme yapılabilmesi ise ancak belirtilen bu haller dışında söz konusu olabilecektir. Hükümlü hakkında lehe olan yasanın saptanabilmesi için takdir hakkının kullanılması gerekeceğinden duruşma açılıp uyarlama yargılaması yapılarak karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanun’un 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 492/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu nazara alınıp; somut olayda, sanığın suç tarihinde gece vakti, müştekilerin birlikte kaldığı ikamete açık bırakılan balkon kapısından girerek, çocuk odasında uyumakta olan müşteki …’ın yakınında bıraktığı pantolonunun cebinden 380,00 TL parayı ve oturma odasında uyumakta olan müşteki …’ın kanepe kenarına bıraktığı pantolonunun cebinden 80,00 TL parayı çalması şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, 765 sayılı TCK’nın 492/1, 522 (pek hafif) (2 kez) maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143. (2 kez) düzenlenen hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Kanun’un 116/4. (1 kez) maddesine uyan konut dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğu; suç tarihi itibariyle konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşma kapsamında olduğu da gözetilerek 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılıp; sonucuna göre de 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenerek, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile denetime olanak vermeyecek şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.