T.C YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2019/ 4593
Karar: 2019 / 17014
Karar Tarihi: 30.09.2019
ÖZET: Sendika tarafından yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı şirketi nezdinde çalışan işçi sayısının 331 olduğu, 21 işçinin nakliyat iş sendikasına üye olduğu, bunlardan 3 tanesinin istifa ettiği, üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğu, davacının sendikaya 12.07.2016 tarihinde üye olduğu, iş yerinde 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisiyle davacının da dahil olduğu bir grup çalışan arasında görüşmeler yapıldığı, yapılan görüşmeler sonrasında davalı şirket yetkilisi …’ın toplantıya katılan çalışanları tespit ettiği, toplantıya katılanların iş yerinde garajda iş vermeksizin boşta beklettiği, sevkiyata çıkarmadığı, akabinde de davacının da arasında bulunduğu ve işveren tarafından toplantıya katıldıkları tespit edilen işçilerin sözleşmeleri feshedildiği, davacının iş sözleşmesinin sendika üyeliği konusunda işyerindeki arkadaşlarıyla toplantı gerçekleştirmesi neticesinde davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği anlaşıldığından sendikal tazminat talebinin kabulü gerekirken, mahkemece reddi hatalıdır.
(6356 S. K. m. 25) (4857 S. K. m. 20, 21)
Dava: Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalılar avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi davalılar avukatının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; Sakarya 1. İş Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarih 2016/532 Esas, 2017/521 Karar sayılı Kararının kaldırılmasına, Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin geçersizliğine, davacının davalı … Taşımacılık ve Lojistik Tic. A.Ş. nezdindeki işe iadesine, Davacının sendikal tazminat talebinin reddine karar vermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 19/06/2013 tarihinden bu yana Sakarya bölgesinde şoför olarak çalıştığını, davalılar arasında muvazaalı ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin birlikte çalışan diğer işçi ile birlikte 30/05/2016 tarihinde Nakliyat-İş sendikasına üye olduklarını, sendika temsilcilerinin katılımıyla aralarında aynı işi yapan diğer işçilerin de bulunduğu bir toplantı yapıldığını, bu toplantıyı haber alan işverenin sendikal faaliyetlerde bulunulmasını önlemek amacıyla müvekkili ile birlikte diğer arkadaşlarının iş akitlerini feshetme kararı aldığını, belirterek müvekkilinin öncelikle … Taşımacılık ve Lojistik Ticaret A.Ş’ndeki işine iadesine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise Persco Personel Tedarik Yönetim ve Danışmanlık Ltd. Şti’nde işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
- B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, yetki itirazında bulunduklarını, … Taşımacılık yönünden esasa girmeden davanın reddinin gerektiğini, davacının hiçbir zaman müvekkili şirket … Taşımacılık bünyesinde çalışmadığını, davacını Persco nezdinde çalıştığını, müvekkili işverenler arasında muvazaa teşkil edecek bir organik bağ bulunmadığını, şirket merkezlerinin ortaklık yapılarının farklı olduğunu, dosyanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedilmediğini, sevkiyat ve iş yoğunluğunun azalması ile istihdam fazlalığı doğması nedeniyle zorunlu olarak işletmesel karar gereğince feshedildiğini, davacının iş akdinin karşılıklı mutabakat ile feshedildiğini, sendikal tazminat talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının iş akdinin işin azalması ve operasyonun bir bölümünün devri nedeniyle sona erdirildiğinden davacının haksız ve mesnetsiz işe iade davasının ve 4 aylık ücret talebinin reddine karar verilmesini ve sendikal faaliyeti ile ilgisi bulunmadığından davacının sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
- C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Bu belirlenen ölçütler ışığında somut olaya bakıldığında; davacının 12/07/2016 tarihinde Nakliyet İş Sendikasına üye olduğu, sendikaya üye sayısının 21 iken 28/11/2016 tarihi itibariyle 4’e düştüğü, yasal çoğunluk sağlanamadığı için toplu iş sözleşmesi prosedürünün işletilemediği, davacının sendikaya üye olduğu tarihten 7 gün sonra sözleşmesinin feshedildiği, fesih sebebi olarak ekonomik nedenler gösterilmiş ise de fesih tarihinde 16 işçinin işine son verilirken 29 yeni işçi alımı yapılmış olduğu, feshin geçerli nedene dayandığının ispat edilemediği, dosya kapsamında dinlenen tanıkların yeminli ifadelerinde 2016 yılı temmuz ayı içinde sendikaya üye olduktan sonra sendikanın bir toplantı yaptığı, bu toplantıya 10 kişiden fazla işçinin katıldığı, davalı şirket yetkilisi …’ın toplantıya katılanların isimlerini diğer çalışanlardan öğrenerek sendikaya üye olduğunu öğrendiği işçileri işyerinde garajda iş vermeksizin boş beklettiğini, sevkiyata çıkamadıklarını, asgari ücretten ödeme yapıldığını ve daha sonra sendikaya üye olanların bir kısmını işten çıkarttıklarını, sendika üyesi olduğu tespit edilen bir kısım işçilerin ise sendika yasal çoğunluğu sağlayamayacağı için çalıştırılmaya devam edildiğini yeminli ifadeleri ile belirtmiş oldukları, bu bağlamda davalı işverenin işyeri yetkilisi aracılığıyla sendikanın yaptığı toplantıya katıldığını tespit ettiği işçileri ortalama 1 haftalık süreç içerisinde işten çıkartarak yerine yeni işçi alımı yaptığının sabit olduğu, işverenin bu eylemlerinin sendikal faaliyetleri engellemeye yönelik olduğu ve feshin sendikal nedenle feshedildiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığından davacının işe iadesine ve lehine olarak sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
- D) İstinaf başvurusu
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
- E) İstinaf Sebepleri:
İlk derece mahkemesince muvazaa değerlendirilmesi yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, kararın hukuka ve adalete aykırı olduğunu, feshin sendikal sebeple yapıldığının somut ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığını, davacının müracaatına ve üyelik tarihine ilişkin müzekkere cevabında herhangi bir belirtmenin bulunmadığını, davacının sendikal faaliyette bulunduğuna ilişkin somut delilin bulunmadığını, müvekkili şirkette sendika üyesi olup iş akdi sonlandırılmayan sürücülerin bulunduğunu, bu hususun dikkate alınmadığını, sendikal fesih iddiasının çürütülmesine rağmen aksi yönde karar verilmesinin doğru olmadığını, sendika üyesi olduğu halde işe dönen işçilerin gözetilmediğini, sendika üyesi olan tüm işçilerin işe daveti ile feshin sendikal nedenle yapılmadığı yönündeki savunmalarının ispatlanmış olmasına rağmen dikkate alınmadığını, işin %50’sinin başka firmaya verilmiş olması hususunun dikkate alınmadığını, fesih sonrası işe alımların davacının çalıştığı operasyon kapsamında işin artışı neticesinde olup olmadığı yada, elemanların davacının yerine davacının pozisyonuna alınıp alınmadığının teknik olarak incelenmediğini, işyerinde sevkiyat ve iş yoğunluğunun azalması nedeniyle fesih yapıldığının dikkate alınmadığını, davacının samimi ve iyi niyetli olmadığını, işe iadenin sonuçlarından yararlanmak amacıyla dava açtığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
- F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Davacı tarafça davacının sendikal nedenlerle işten çıkarıldığı belirtilmiş ise de, davalı iş yerinde sendikaya üye olup halen çalışan işçilerin bulunduğu, yine sendikal toplantılara katılıp, yani sendikal faaliyetlere iştirak eden işçilerden işe devam eden işçilerin bulunduğu, 2016 Haziran ayında sendikal nedenle yapılan toplantı akabinde işten çıkarılmayarak çalışmasını sürdürmeye devam ettiği, davacının sendika üyeliğinin 12/07/2016 tarihinde gerçekleştiği anlaşıldığına göre tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın sendikal nedenle fesih iddiasını yöntemince ispatlayamadığı gerekçesi ile davacının işe iadesi ile davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içerisinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiğinin tespiti ile davacının yasal sürede başvurmasına rağmen iş verenin süresi içerisinde işe başlatmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren işçinin 4 aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
- G) Temyiz başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
- H) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, İşverence yapılan feshin, sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, sendika üyeliklerini sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri gibi şartlara bağlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Yine, işçiler arasında çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından ayrım yapılamayacağı da yasada öngörülmüştür. Sendikal faaliyetlere katılma da güvence altına alınmıştır. Sözü edilen hükümlerden “fesih dışında” olanlara aykırılık halinde işçinin bir yıllık ücretinden az olmamak üzere tazminata tabi olduğu Yasada açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 22.10.2014 tarihli oturumunda verilen 2013/ 1 E sayılı kararında, maddede yer alan “…fesih dışında…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, yürürlüğün durdurulması isteminin koşulları oluşmadığından talebinin reddine karar verilmiştir.
Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlüdür.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye mahkemesi tarafından toplantıya katılıpta iş akitleri feshedilmeyen işçiler olduğu, davacının sendikal feshi yöntemince ispatlayamadığı gerekçesi ile işe başlatmama tazminatının 4 aylık brüt ücreti olarak belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Sendika tarafından yazılan müzekkereye verilen cevapda davalı şirketi nezdinde çalışan işçi sayısının 331 olduğu, 21 işçinin nakliyat iş sendikasına üye olduğu, bunlardan 3 tanesinin istifa ettiği, üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğu, davacının sendikaya 12.07.2016 tarihinde üye olduğu , iş yerinde 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisiyle davacının da dahil olduğu bir grup çalışan arasında görüşmeler yapıldığı, yapılan görüşmeler sonrasında davalı şirket yetkilisi …’ın toplantıya katılan çalışanları tespit ettiği, toplantıya katılanların iş yerinde garajda işvermeksizin boşta beklettiği, sevkiyata çıkarmadığı, akabinde de davacının da arasında bulunduğu ve işveren tarafından toplantıya katıldıkları tespit edilen işçilerin sözleşmeleri feshedildiği, davacının iş sözleşmesinin sendika üyeliği konusunda işyerindeki arkadaşlarıyla toplantı gerçekleştirmesi neticesinde davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği anlaşıldığından sendikal tazminat talebinin kabulü gerekirken, mahkemece reddi hatalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesi’nin temyiz edilen kararlarının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
- Davacının iş sözleşmesinin feshinin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının … Taşımacılık ve Lojistik Ticaret Anonim Şirketine İŞE İADESİNE,
- 6356 sayılı Kanunu’nun 25. maddesinin 5. fıkrası gereğince davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğinin kabulü ile davalının ödemesi gereken tazminat miktarının 4857 sayılı yasanın 21. Maddesine göre davacı işçinin 10 iş günü içinde işverene başvurusu, iş verenin davacıyı 1 ay içinde başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında olduğunun tespitine,
- Davacı işçinin işe iadesi için süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının tahsilinin GEREKTİĞİNE,
- Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar-ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
- Davacının yapmış olduğu 315,00 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 30.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.