Cumhurbaşkanına hakaret suçu, hakaret suçunu düzenleyen genel hükümlerden ayrı olarak TCK madde 299’da özel bir madde şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin düzenleme biçiminden anlaşıldığı üzere, Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile Cumhurbaşkanlığı makamının fonksiyonları, işlevi, yerine getirdiği görevi değil, hukuksal bir kavram olarak Cumhurbaşkanının onuru korunmak istenmektedir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığı’ nın iznine tabidir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları Yargıtay kararları çerçevesinde şekillenmiştir. Buna göre (Y16CD-K.2017/4807); Cumhurbaşkanına hakaret suçu, kişilere ve şerefe karşı suçlar içerisinde değil Devlete karşı işlenmiş suçlar bölümünde düzenlenerek Devleti temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığının korunması amaçlanmıştır. Devlete karşı işlenen suçlardan bir kısmının gerçek mağdurunun makamı temsil eden gerçek kişi olmakla birlikte, devlete dair hukuki yararın korunması, kişiye nazaran daha üstün tutulmuştur. Suç doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı olan kişiye karşı işlenmekte ise de, suçla korunan ve bu sebeple ihlal edilen hukuki değer devletin siyasal iktidar yapısıdır. Ceza himayesinin konusu Devlet kuvvetlerinin korunmasıdır.
Suçun faili herkes olabilir. Cumhurbaşkanlığı sıfatı seçimle değil yeminle başlar. Suçun görevin devamı sırasında işlenmesi gereklidir.
Hakaret, bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir eylem veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle; onur, şeref ve saygınlığa saldırmasıdır.
Fiilin yüze karşı ya da yoklukta işlenmesi arasında fark yoktur. Gıyapta hakaretin varlığı için belirli sayıda kişiyle ihtilat öğesi aranmadığından, failin bir kişinin duyabileceği şekilde yoklukta hakaret etmesi halinde suç oluşur.
Serbest hareketli bir suçtur. Sözler, imalı şarkılar, yazı, çizim, resim, nefreti gösteren hareketler ve bunun gibi davranışlarla işlenebilir. Aynı şekilde, telefonla, mektupla, basın yayın araçları veya medya yoluyla diğer iletişim araçlarıyla gerçekleştirilmesi de olanaklıdır.
Manevi unsur genel kasttır. Mağdurun sıfatı bilinerek hareket edilmelidir. Saikin siyasi olması şart değildir. Cumhurbaşkanlığı sıfat veya vazifesiyle alakalı saike de lüzum yoktur.
İftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savaş kışkırtıcılığı, hukuk düzeni cebir yoluyla değiştirmeye yönelen, nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmemekte, suç sayılmak suretiyle ceza yaptırımlarına bağlanmaktadır. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanına hakaret suçları da 5237 Sayılı TCK 299. maddesinde yaptırıma bağlanmıştır.
Bir eylemin hukuk düzeni tarafından cezalandırılması ancak onu hukuka uygun kılan diğer bir anlatımla hukuka aykırılığı ortadan kaldıran bir nedenin bulunmamasına bağlıdır. İfade hürriyeti, basın özgürlüğü gibi bir hakkın kullanmasına dair hukuka uygunluk nedenleri mevcut ise, hukuk düzeni tarafından kişi cezalandırılmayacaktır. Ancak, eleştiri hak ve görevi kötüye kullanmamalı, yazıda küçültücü, incitici, abartılı sözlerden kaçınılmalıdır. Sayılan öğelerden birinin olması halinde haber verme ve eleştiri hakkından söz edilmeyecek, eylem hukuka aykırı olacaktır.
Siyasiler, üst düzey bürokratlar ile kamuya mal olmuş kişiler, diğer insanlara nazaran ağır eleştirilere daha fazla katlanmak zorunda oldukları demokratik toplumlarda geniş bir kabul görmüştür. Ancak eleştiri kırıcı, şok edici ya da rahatsız edici olsa bile hakarete varmamalıdır, zira hiçbir kimse hakarete katlanmak zorunda değildir. İfade hürriyeti bakımından eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgi toplumda hakim olan ortalama düşünüş ve anlayışa göre, kişilerin ifade hürriyeti ile mağdurun birey olarak onur ve şerefi arasındaki denge de gözetilmek suretiyle hakim tarafından belirlenmelidir. Kaba sövme hiçbir koşulda eleştiri olarak kabul edilmemelidir.
Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Suçun dava zamanaşımı süresi içinde savcılığa bildirilmesiyle resen soruşturma başlatılır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır.