Uzlaştırma bir ceza soruşturması ve davasında tarafsız bir kimsenin arabuluculuğuyla uyuşmazlığın çözüldüğü süreci ifade eder. Hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında yapılması mümkündür. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 253. Maddesinde düzenlenmiştir. Gerçek kişi olan mağdur veya suçtan zarar görenin özel hukuk tüzel kişisi olduğu suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Kamu tüzel kişileri aleyhine işlenen suçun vasfı ve cezası ne olursa olsun uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Kural olarak soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Ancak bunun istisnası olarak soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı olan cinsel taciz suçu, cinsel saldırı suçu vs. gibi suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemez. Ayrıca uzlaştırma kapsamında olan suçla olmayan suçun birlikte işlenmiş olması durumunda uzlaşma hükümleri uygulanamaz.
Uzlaştırma usulü soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı tarafından kendiliğinden başlatılır. Tüm soruşturma işlemlerinin neticesinde bir iddianame ile kamu davası açmak için yeterli şüphe olduğu anlaşılırsa, savcılık dava açmadan önce uzlaştırma prosedürünü başlatmak zorundadır. Soruşturma savcısı, kamu davası açmak için yeterli şüphe olduğu kanaatinde ise, soruşturma dosyasını uzlaştırma bürosuna göndermelidir.
Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini bir kerede yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı (kyok) verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kamu davası açılır.
Kovuşturma aşamasında ceza mahkemesi, ceza davasının konusu olan suçun uzlaştırma kapsamında olduğunu görürse, sanık ve suçun mağduru arasında soruşturma aşamasında olan uzlaştırma prosedürü aynen işlenir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanmadığı takdirde, mahkeme yargılamaya kaldığı yerden devam eder. Uzlaştırma süreci uzlaşma ile sonuçlanırsa mahkeme, anlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayandığını ve hukuka uygun olduğunu tespit eder ve uzlaşma konusu yükümlülükler de yerine getirilirse, ceza davasının düşmesine karar verir. Ancak şartlarının yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi durumunda; sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşma anlaşmasının gerekleri yerine getirilmediği takdirde, mahkeme tarafından hüküm açıklanır .
Takibi şikayete tabi olan tüm suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Ayrıca şikayete tabi olup olmadıklarına bakılmaksızın aşağıdaki suçlar uzlaştırma kapsamındadır:
-Basit kasten yaralama (m.86/1-2).
-Kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi (m.88).
-Taksirle adam yaralama suçu (m.89). Taksirle yaralama suçu bilinçli taksirle işlense dahi uzlaştırma kapsamında olan suçlar arasındadır.
-Tehdit suçu (m.106/1).
-Konut dokunulmazlığını ihlal Suçu (m. 116).
-İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu ((madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
-Basit hırsızlık Suçu (m. 141). Ayrıca nitelikli hırsızlık suçu (m. 142/1, 2, 3) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırmaya tabi olan suçlardandır. Hırsızlık suçlarında daha az cezayı gerektiren haller de uzlaşma kapsamına giren suçlardandır (m.144/1).
-Dolandırıcılık suçu (m.157). Ayrıca nitelikli dolandırıcılık suçu (m. 158/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlendiği takdirde uzlaşmaya tabi olan suçlardandır.
-Güveni kötüye kullanma suçu (m.155).
-Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (m. 165).
-Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (madde 234).
-Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)