İlk derece mahkemesinin verdiği son kararın, üst dereceli olan bölge adliye mahkemesi tarafından hem maddi vakıa, hem de hukuka aykırılık yönünden yeniden incelenmesini sağlayan kanun yolu istinaf kanun yoludur.
İlk derece ceza mahkemesinin verdiği hüküm niteliğindeki kararlar aleyhine önce istinaf kanun yoluna gidilir. İstinaf aşamasında verilen hüküm tarafları tatmin etmezse, buradan sonra verilen kararın özelliğine göre eğer temyiz kanun yoluna gidilebilmesi mümkün ise bir üst derece kanun yolu olan temyiz kanun yolu olarak Yargıtay’ a başvurulabilir.
Ceza davalarında İstinaf kanun yoluna başvuru şartları 5271 Sayılı CMK’ da düzenlenmiştir. Kural olarak, istinaf başvurusu olmadan bölge adliye mahkemesi kendiliğinden ilk derece ceza mahkemesi kararını istinaf incelemesine tabi tutamaz. Ancak, on beş yıl ve daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesi tarafından re’sen istinaf incelemesine tabi tutulur. İstinaf başvurusu, kararı veren ilk derece ceza mahkemesine istinaf talebini içeren bir dilekçesi ile yapılabilir. Bunun yerine kararı veren ceza mahkemesinin katibine beyanda bulunularak katibin bu ilişkin tutacağı tutanağın hakim tarafından onaylanması ile de yapılabilir.
İstinaf başvurusu, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre sanık duruşmada hazır ise yüzüne karşı hükmün açıklanmasından itibaren, sanık duruşmada hazır değilse hükmün sanığa tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Cumhuriyet savcısı, sanık lehine veya aleyhine istinaf başvurusu yaparken açıkça yazılı gerekçe göstermek zorundadır. Ancak sanık, katılan, katılma talebi ilk derece ceza mahkemesi tarafından karara bağlanmamış veya reddedilmiş kişiler ile katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar, başvuruyu gerekçeli yapmak zorunda değildir. Aynı şekilde sanık yahut katılanın avukatı da istinaf başvurusu yaparken gerekçe göstermek zorunda değildir. Fakat daha etkili bir başvuru için avukatın gerekçe göstermesi önemli bir husustur.
İstinafta yapılacak olan incelemenin duruşmalı olması, mahkemenin buna gerek görmesine bağlıdır. Bunun için başkaca bir sınır yasada öngörülmemiştir. Tarafların duruşmalı inceleme talebinin herhangi bir önemi yoktur. İstinaf mahkemesi duruşmalı inceleme kararı verirse duruşma sonunda ya istinaf başvurusunu esastan reddeder ya da ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar. Yani istinaf mahkemesi duruşmalı inceleme neticesinde yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve ceza davası dosyasının yeniden incelenmek üzere yerel mahkemesine gönderilmesine karar veremez.
İstinaf Kanun Yoluna Götürülebilecek Kararlar
Kural olarak ilk derece ceza mahkemelerinin son kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Verilebilecek olan son kararlar yani hükümler ise; beraat, mahkumiyet, düşme, ceza verilmesine yer olmadığı kararı, davanın reddi, güvenlik tedbirine hükmedilmesi şeklindeki kararlarıdır.
Son karar olmamakla birlikte karara etki eden ara kararlar ile başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan ara kararlar aleyhine de son hükümle birlikte istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak, ilk derece ceza mahkemesinin verdiği ara karar için ‘itiraz kanun yolu’ öngörülmüşse ve bu kanun yolu kullanılmamışsa artık aynı karar için istinaf başvurusu yapılamaz.
İstinaf başvurusunun sirayeti meselesi ise; İstinaf mahkemesi kararının sanık lehine olması durumunda, kararda değerlendirilen hususların istinaf talebinde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar. Buna istinafın sirayeti denir.
İlk Derece Mahkemesinin İstinaf Kanun Yoluna Götürülemeyen Kararları:
3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümleri aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Ancak doğrudan adli para cezalarına mahkumiyet halleri için geçerli olan bu kural, hapis cezasından çevrilen adli para cezalarında geçerli değildir. Miktarı ne olursa olsun, hapis cezasından çevrilenler aleyhine istinaf kanun yoluna başvuru yapılabilir.
Üst sınırı 500 günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümleri de kesindir. Yine özel kanunlarda kesin olduğu yazılı olan hükümler aleyhine de istinaf kanun yoluna başvurulmaz.
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararlarını esastan inceleyerek şu kararları verebilir.
İstinaf başvurusunun dosya üzerinden inceleme yapılarak esastan reddine, istinaf başvurusunun yerel mahkeme kararındaki hukuka aykırılıklar dosya üzerinden düzelterek esastan reddine( düzelterek onama), istinaf incelemesi sonucunda önemli bir hukuka aykırılık tespit edilmesi durumunda hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemleri yapılmasına karar verebilir.
Esastan Red veya Düzelterek Esastan Red Kararları
İstinaf başvurusunun dosya üzerinden esastan reddi halinde, yerel mahkeme kararının yerinde olduğu, hükümde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı bölge adliye mahkemesi tarafından tespit edilmiş olur. Böylece ceza davasının istinaf incelemesi aşaması sona erer.
İstinaf başvurusu aşağıdaki hallerde dosya üzerinden esastan reddedilir:
Yerel mahkeme kararında usul ve esasa ilişkin bir hukuka aykırılık yoksa,
Yerel mahkemenin delil değerlendirmesinde ve işlemlerinde eksiklik yoksa,
Yerel mahkemenin ispat bakımından, yani sanığın suçu işlediği veya işlemediği hakkındaki değerlendirmesi yerindeyse.
İstinaf başvurusu isteminde bulunma hakkı olan herkes istinaf başvurusu yapabilir. Sanık aleyhine yapılan istinaf başvurularında bölge adliye mahkemesi kararı sanık lehine veya aleyhine bozabilir. Ancak İstinaf başvurusu, sadece sanık tarafından yapılmışsa, yani sanığın aleyhine istinaf talebi yoksa istinaf mahkemesi yapacağı inceleme sonucunda, kararı ceza miktarı yönünden aleyhe olarak bozamaz yalnızca nitelik itibariyle bozabilir. Buna ‘aleyhe bozma yasağı’ denilmektedir.
İstinaf Mahkemesi Kararlarının Temyizi
İstinaf mahkemesinin bozma kararı dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir. Ancak, istinaf mahkemesinin aşağıdaki kararları aleyhine temyiz başvurusu yapılamaz:
Miktarı ne olursa olsun adli para cezasına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez.
5 yıl ve daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez. Ancak, yerel mahkeme 5 yıldan az ceza vermesine rağmen, istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi yerel mahkemenin verdiği cezayı arttırırsa, bu karara karşı temyiz başvurusu yapılabilir.
Aynı hükümde yer alan hapis cezalarının toplamı 5 yılı geçse dahi, istinaf mahkemesinin bu kararlarına karşı da temyiz kanun yoluna başvurulamaz.
İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272. maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.
On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.
Eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair istinaf mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.
Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.
