Kredi kartının kötüye kullanılması suçu; kanuna uygun bir şekilde hazırlanmış kartın, kart sahibinin izni olmaksızın kullanılmasıyla işlenen bir suçtur. Kartı; kart sahibinin kendisinin vermiş olması, kartın yerde bulunması veya çalınması suretiyle bir başkasının eline geçmesinde kart sahibinin rızası hilafına her üç ihtimalde de suç işlenmiş sayılır. Diğer bir deyişle kartın ne şekilde ele geçirildiği, suçun işlenişine etki eden bir unsur değildir.
Suçun temel maddi unsuruna bakacak olursak; kart sahibinin rızası olmaksızın kartın kullanılarak “fayda sağlanması” dır. Failin banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına fayda sağlaması gerekmektedir. Söz konusu fayda maddi olmalıdır.
Suç genel olarak fail açısından bir özellik içermemesine rağmen, bazı kişiler açısından şahsi cezasızlık sebepleri mevcuttur. Buna göre suçun;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunu, bu derecede kayın hısımlarından birinin, evlat edinen veya evlatlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu kişiler bakımından cezai indirim değil, doğrudan cezasızlık durumu söz konusudur.
Bunun haricinde , cezada indirim sebebi olarak etkin pişmanlık düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık halinin geçerli olabilmesi için birtakım şartlar öne sürülmüştür. Bu şartlar şunlardır:
-Suçun tamamlanmış olması
-Failin, suça azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişman olması
-Failin mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme yoluyla tazmin etmesi
-Zarar tazmininin kovuşturma başlamadan veya kovuşturma başladıysa bile hüküm verilmeden önce yerine getirilmesi gerekmektedir.
Etkin pişmanlık eğer kovuşturma başlamadan gerçekleştiyse hükmedilecek cezanın üçte ikisi indirilir, kovuşturma başladıktan sonra gerçekleştiyse de cezanın yarısına kadarı indirim yapılabilir.
Suçun icra hareketleri başlamış ancak suç henüz tamamlanmamışsa, suçun teşebbüs aşamasında kaldığını söyleyebiliriz. Suçun teşebbüs aşamasında kalması durumunda fail etkin pişmanlıktan yararlanamayacaktır. Bu halde faile verilecek ceza, ortaya çıkan zararın veya tehlikenin ağırlığına göre dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilebilecektir.
Failin suç tamamlanmadan önce, kendi isteğiyle suçu işlemekten vazgeçmesi halinde ise gönüllü vazgeçme uygulama alanı bulur. Gönüllü vazgeçme halinde, fail teşebbüsten dolayı ceza almaz fakat o ana kadar gerçekleştirdiği fiiller bir suç oluşturuyorsa o suça ilişkin ceza alır.
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu soruşturması re’sen yürütülen bir suçtur. Suç fiilinin öğrenilmesiyle birlikte soruşturmaya başlanır. Suçun cezası, TCK madde 245/1 ‘de şu şekilde tayin edilmiştir
TCK 245 (1): Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.