T.C YARGITAY
2.Ceza Dairesi
Esas: 2019/ 11590
Karar: 2019 / 14160
Karar Tarihi: 25.09.2019
ÖZET: Suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan … Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 13/05/2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması bozmayı gerektirmiştir.
(5271 S. K. m. 223, 231) (6136 S. K. m. 15) (5237 S. K. m. 31, 66, 67, 116, 119)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 25/06/2010 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 25/07/2010 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 6136 sayılı Kanun’un 15/1. maddesine göre hesaplanan 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresinin 05/03/2007 olan sorgu tarihi ile 13/05/2015 olan karar tarihi arasında gerçekleştiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk …’un diğer suça sürüklenen çocuklar … ve … ile birlikte müştekinin evinin bahçesinde bulunan ve bahçe giriş kapısına zincirle bağlı bulunan mobiletini, 15.02.2006 tarihinde saat 02.30 sıralarında çalmaları şeklindeki olayda, eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 116/4, 119/1-c ve 31/3. maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçunun, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinin de aynı Kanun’un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre suça sürüklenen çocuk için hesaplanan 10 yıl olağan ve 15 yıl olağanüstü zamanaşımı dolmadığından, tebliğnamedeki konut dokunulmazlığını bozma suçundan düşme isteyen düşünceye katılınmamıştır.
Suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan … Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 13/05/2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 25/09/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.