T.C YARGITAY
18.Ceza Dairesi
Esas: 2017/ 551
Karar: 2018 / 13058
Karar Tarihi: 16.10.2018
ÖZET: Somut olayda; sanığın imara aykırı yaptığı iddiası olan yapının belediye sınırları dışında mücavir alanda olduğu ve özel imar rejimine tabi yerlerden olduğu, TCK’nın 184. madde hükümlerinin TCK’nın 184/4. maddesi gereğince özel imar rejimine tabi olan yerlerde de uygulanacağı, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunun suça konu edilen yapının yapım tarihinin herhangi bir bilimsel veriye dayandırılmadan keşif tarihinden 9-10 yıl önce yapıldığının belirtildiği, bu bilirkişi raporunun bilimsel veri içermeden kanıya varması, vardığı kanıyı kendi içerisinde gerekçelendirmemesi, davanın tüm taraflarını tatmin edecek şekilde objektif verilere dayalı olarak hazırlanmaması, bilimsel ve teknik verilerden yoksun olması nedeniyle bu bilirkişi raporu gerekçe gösterilip yapının yapım tarihinin Kanun’un yürürlük tarihinden önce olmasından bahisle beraat kararı verilmesi ile Dairemizin bozma kararı sonrası kararda belirtilen eksikliğin giderilmesi yerine direnme kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmekle; dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
(5237 S. K. m. 184)
Dava: İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda verilen beraat kararına dair, Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19/03/2013 tarih ve 2012/739 esas, 2013/193 sayılı kararın katılan vekili tarafından temyizi üzerine,
I- Dairemizin 30/11/2015 tarih ve 2015/14356 esas, 2015/12363 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ruhsata aykırı olarak tespit edilen bina niteliğindeki yapının bulunduğu yerin, belediye sınırı dışında ve mücavir alan içerisinde kaldığına ilişkin ve mezkur yapının 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığına ilişkin olarak bilirkişi raporunda görüş belirtildiği ve mahkemece bu gerekçeler ile beraat kararı verildiği ancak 19/07/2012 tarihli yapı tatil zaptında, suça konu yerin özel imar rejimine tabi bir yerde bulunduğunun belirtilmesi karşısında bu hususa ilişkin araştırma yapılmadan ve inşaatın yapım tarihinin tespitine yönelik teknik verilerden yoksun olarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
II- Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2016 tarih ve 2016/41 esas, 2016/220 sayılı direnme kararında;
“Mahkememizin 19/03/2013 tarih ve 2012/739 esas 2013/193 karar sayılı ilamı ile Sanık …’ın İmar Kirliliğine Neden Olmak suçundan beraatine karar verildiği, kararın, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 30/11/2015 tarih 2015 /14356 E. 2015/12363 K. Sayılı bozma ilamıyla “…Ruhsata aykırı olarak tespit edilen bina niteliğindeki yapının bulunduğu yerin, belediye sınırı dışında ve mücavir alan içerisinde kaldığına ilişkin ve mezkur yapının 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığına ilişkin olarak bilirkişi raporunda görüş belirtildiği ve mahkemece bu gerekçeler ile beraat kararı verildiği ancak 19/07/2012 tarihli yapı tatil zaptında, suça konu yerin özel imar rejimine tabi bir yerde bulunduğunun belirtilmesi karşısında bu hususa ilişkin araştırma yapılmadan ve inşaatın yapım tarihinin tespitine yönelik teknik verilerden yoksun olarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi….” nedeniyle bozulmasına karar verilmiş; mahkememizce bozma ilamı usul ve yasaya uygun bulunmadığından bozma ilamına karşı verilen kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2012/725 esas ve 2013/196 karar sayılı dosyası incelendiğinde; sanığın…, katılanın … olduğu, sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan yargılama yapıldığı, suça konu taşınmazın Boğaziçi köyü Denizyakası sitesi 3039 parsel no:25’te bulunan taşınmaz olduğu, Milas Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün 19/07/2012 tarihli durdurma tutanağı ile mevcut yapının 1. Kat yan cephesinde (kapalı çıkma) tuğla duvar örülü, sıvası yapılı taş kaplama yapılmış vaziyetteyken mühürlendiği, suçun vasıf ve mahiyetinin tespiti için 08/03/2013 günü keşif icra edildiği, bilirkişi …’nın 18/03/2013 tarihli raporunu sunduğu, bilirkişi raporunda özetle yapılan ilavelerin yıpranma durumu değerlendirildiğinde keşif tarihinden yaklaşık 9-10 yıl evvel yapıldığını belirttiği,19/03/2013 tarihinde suçun unsurlarının oluşmadığı kanaatiyle sanığın beraatine karar verildiği, kararı katılan vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 30/11/2015 tarih 2015 /13876 E. 2015/12329 K. Sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, sanık…’ın işbu dosyada sanık olan … eşi olduğu anlaşılmıştır.
İddia, sanık savunmaları, katılan kurum vekilinin beyanları, nüfus ve adli sicil kaydı, ekonomik ve sosyal durum araştırması, keşif, bilirkişi raporları, durdurma tutanağı, encümen kararı ve tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde: Milas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; Sanık …’ın Milas ilçesi Boğaziçi Köyü Deniz Yakası Sitesi No:26 (3039 parsel) adresinde bulunan binanın tasdikli mimari projesine aykırı olarak mevcut 1. katın yan cephesine 2,7 m² ebatlarında duvarlarının da örülmek suretiyle kapalı alan oluşturduğu, bu durumun 19/07/2012 tarihli tutanak ile tespit edildiği, sanığın bu suretle üzerine atılı imar kirliliğine neden olmak suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmış ise de; mahallinde yapılan keşif ve alınan inşaat mühendisi bilirkişisinin raporuna göre; Milas ilçesi, Boğaziçi Köyü, Deniz Yakası Sitesi, 3039 nolu parsel içerisinde bulunan 26 nolu binanın birinci katının yan cephesinde duvar örülmek ve PVC doğrama takılmak suretiyle 2,70 m² kapalı alan oluşturulduğu, dava konusu yerin Milas Belediyesi sınırları dışında olup mücavir alan içerisinde olduğu, özel imar rejimine tabi yerlerden olduğu, kazanılan kapalı alanın bina niteliğinde olduğu, projeye aykırı yapılan kapalı alanın 3194 sayılı yasanın 21. maddesi gereğince ruhsata tabi olduğu, keşif tarihinde yapılan ilavenin yıpranma durumu değerlendirildiğinde keşif tarihinden yaklaşık 9-10 yıl evvel yapıldığının anlaşıldığı mahkememizce de yapılan ilavenin yapılma tarihi değerlendirildiğinde, bu tarihe göre yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu, 5237 sayılı TCK’nun 184. maddesinin 12/10/2004 tarihinde yürürlüğe girdiği, yapılan ilavenin bu tarihten önce yapıldığının tespitiyle sanığın beraatine karar verildiği ancak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 30/11/2015 tarih 2015 /14356 E. 2015/12363 K. Sayılı bozma ilamıyla “…Ruhsata aykırı olarak tespit edilen bina niteliğindeki yapının bulunduğu yerin, belediye sınırı dışında ve mücavir alan içerisinde kaldığına ilişkin ve mezkur yapının 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığına ilişkin olarak bilirkişi raporunda görüş belirtildiği ve mahkemece bu gerekçeler ile beraat kararı verildiği ancak 19/07/2012 tarihli yapı tatil zaptında, suça konu yerin özel imar rejimine tabi bir yerde bulunduğunun belirtilmesi karşısında bu hususa ilişkin araştırma yapılmadan ve inşaatın yapım tarihinin tespitine yönelik teknik verilerden yoksun olarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verildiği, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda da suça konu taşınmazın bulunduğu yerin özel imar rejimine tabi yerlerden olduğunun belirtildiği, mahkememizce bu gerekçe ile beraat kararı verilmediği, mahkememizce bilirkişi raporunda yapılan ilavenin yapım tarihinin sanığın savunmalarını doğrulamış olması nedeniyle yapının 12/10/2014 tarihinden önce yapıldığı kanaatiyle beraat kararı verildiği, suça konu olan kapalı çıkma şeklinde yapılan ilavenin niteliği değerlendirildiğinde yapım tarihinin tespiti için abonelik sözleşmelerinin araştırılmasının esasa etkili olmayacağının değerlendirildiği yine taşınmazın bulunduğu Boğaziçi Köyü Deniz yakası sitesinde bulunan taşınmazların çoğu hakkında durdurma tutanağı düzenlendiği, bu nedenle çoğu bağımsız bölüm malikinin sanık konumunda bulunduğu, bu nedenle yapım tarihinin tespiti konusunda dinlenilmelerinin beyanlarının tarafsızlığı konusunda tam bir kanaat oluşturmayacağı bu konuda tarafsız bilirkişi tarafından değerlendirme yapılması gerektiği; mahkememizce de keşif icra edilerek bilirkişi raporu alındığı; ayrıca sanığın eşi olan…’ın da mahkememizde yargılandığı, Boğaizçi köyü Denizyakası sitesinde bulunan taşınmazların 25 ve 26 numarada bulundukları, birbirlerine bitişik oldukları, Milas Belediyesi Fen İşleri Memurları tarafından aynı gün aynı sebeple mühürlendikleri, haklarında dava açıldığı mahkememizce aynı bilirkişi … refakate alınarak aynı gün keşif icra edildiği, bilirkişi tarafından aynı hususlar göz önüne alınarak rapor düzenlendiği, mahkememizce de aynı gerekçe ile beraat kararları verildiği, Yargıtay 18. Ceza Dairesi tarafından 30/11/2015 tarihinde yapılan incelemede 2015/13876 E. 2015/12329 K. Sayılı ilamı ile … hakkında verilen kararın onanmasına karar verildiği, sanık … hakkında verilen kararın eksik kovuşturma ile karar verildiği belirtilerek bozulmasına karar verildiği anlaşılmış; mahkememizce verilen kararda yapım tarihinin göz önüne alındığı, taşınmazın bulunduğu yerin özel imar rejimine tabi yerlerden olup olmadığının değerlendirilmediği, yapım tarihi konusunda tanık dinlenilmesi veya elektrik, su, telefon aboneliği tesisi tarihlerinin ilavenin niteliği gereği esasa etkili olmayacağının her iki dosyada düşünüldüğü, tarafsız bilirkişi anlatımına itibar edilerek karar verildiği, birbirine bitişik vaziyette iki taşınmaz hakkında aşamalardan beri aynı işlemler yapılmış olmasına rağmen yerinde olmayan gerekçe ile işbu kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla mahkememizce verilen ilk kararda direnilmesine karar verilerek sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilerek Sanık hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle, Dairemizin 30/11/2015 tarih, 2015/14356 esas, 2015/12363 sayılı kararına direnildiği görülmektedir.
III- DEĞERLENDİRME
02/12/2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 14/12/2016 tarih, 2016/1215 Esas ve 2016/1747 sayılı Kararı ile dosya Dairemize gönderildiğinden, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla;
Somut olayda; sanığın imara aykırı yaptığı iddiası olan yapının belediye sınırları dışında mücavir alanda olduğu ve özel imar rejimine tabi yerlerden olduğu, TCK’nın 184. madde hükümlerinin TCK’nın 184/4. maddesi gereğince özel imar rejimine tabi olan yerlerde de uygulanacağı, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunun suça konu edilen yapının yapım tarihinin herhangi bir bilimsel veriye dayandırılmadan keşif tarihinden 9-10 yıl önce yapıldığının belirtildiği, bu bilirkişi raporunun bilimsel veri içermeden kanıya varması, vardığı kanıyı kendi içerisinde gerekçelendirmemesi, davanın tüm taraflarını tatmin edecek şekilde objektif verilere dayalı olarak hazırlanmaması, bilimsel ve teknik verilerden yoksun olması nedeniyle bu bilirkişi raporu gerekçe gösterilip yapının yapım tarihinin Kanun’un yürürlük tarihinden önce olmasından bahisle beraat kararı verilmesi ile Dairemizin bozma kararı sonrası kararda belirtilen eksikliğin giderilmesi yerine direnme kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmekle;
IV- KARAR
Yukarıda açıklanan ve Dairemizin 30/11/2015 tarih, 2015/1435 esas, 2015/12363 karar sayılı kararındaki gerekçeye göre Yerel Mahkemece verilen direnme kararı yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, 6763 sayılı Yasanın 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 307/3. maddesi hükmüne göre dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 16/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
