Gönüllü vazgeçme konusu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 36’da düzenlenmiştir. Buna göre; ‘Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını ve neticesinin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır.’ Bu düzenlemeye göre gönüllü vazgeçme, teşebbüsten doğan ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran şahsi bir sebeptir. Burada yasanın amacı, suçun tamamlanmasını önlemek için faili teşvik etmektir. İcra hareketlerinin tamamlanmasından sonra gönüllü vazgeçmenin kabul edilebilmesi için, failin suçun tamamlanmasını önlemek bakımından ciddi bir şekilde uğraş göstermesi ve nihayetinde de tamamlanmasını önlemesi gerekmektedir. Suç bütün unsurlarıyla tamamlandıktan sonra örneğin kaçırılan kişinin serbest bırakılması durumunda, yasal düzenlemeye göre bu artık gönüllü vazgeçme değil etkin pişmanlık olacaktır. İştirak halinde işlenen suçlarda ise, sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı, gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanır. Diğer failler açısından gönüllü vazgeçme söz konusu olmadığı için bu kurumun uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak yasaya göre iştirak halinde işlenen suçlarda, suçun gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması yahut suçun gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması durumunda da gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanacaktır.
Suçun tamamlanması veya neticenin gerçekleşmesinin, failin elinde olmayan sebeplerle meydana gelmemesi teşebbüs olarak tanımlanır. Gönüllü vazgeçme ise, failin iradi hareketi yahut çabası ile icra hareketlerini gerçekleştirmemesi veya suçun tamamlanmasını önlenmesi halidir. Suça teşebbüs ile vazgeçme arasındaki en önemli fark şudur: teşebbüs, elde olmayan bir sebepten ötürü meydana gelmesine karşın, gönüllü vazgeçme adından da anlaşılacağı üzere bizzat failin isteği doğrultusunda gerçekleşmektedir. Gönüllü vazgeçme, suçun tamamlanmasından ve sonuca ulaşılmasından önce gerçekleştiği için etkin pişmanlık hükümlerinden de bu yönüyle ayrılır. Etkin pişmanlık, yasada belirlenen bazı suçlar bakımından ve suçun tamamlanmasından sonraki pişmanlığı düzenlemektedir. Burada tamamlanan bir suçun meydana getirdiği zararın giderilmesi, eski hale getirilmesi veya malın iadesini kapsamaktadır.