T.C YARGITAY
18.Ceza Dairesi
Esas: 2018/ 3049
Karar: 2019 / 4543
Karar Tarihi: 07.03.2019
ÖZET: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 09/02/2016 tarih ve 2014/8-71 esas, 2016/42 kararında belirtildiği üzere, yalnızca hapis cezasına hükmedilip cezasının ertelenmesine ilişkin ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilip Özel Dairece lehe bozulmasından sonra, iki yıl hapis … TL adli para cezası şeklindeki açıklanması geri bırakılan ikinci hükmün, sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle CMK’nın ilgili maddesi uyarınca hükmün açıklanması sırasında ”cezayı aleyhe değiştirme” yasağı gözetilmeden, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilip, hapis cezasının ertelenmemesi suretiyle, 1412 sayılı CMUK’nın ilgili maddesine muhalefet edilmesi gereği hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdurun birden fazla kez fuhuş yapmasına aracılık yapılması şeklindeki eylemde ayrıca TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 09/02/2016 tarih ve 2014/8-71 esas, 2016/42 kararında belirtildiği üzere, yalnızca hapis cezasına hükmedilip cezasının ertelenmesine ilişkin ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilip Özel Dairece lehe bozulmasından sonra, 2 yıl hapis 2000 TL adli para cezası şeklindeki açıklanması geri bırakılan ikinci hükmün, sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması sırasında ”cezayı aleyhe değiştirme” yasağı gözetilmeden, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilip, hapis cezasının ertelenmemesi suretiyle, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, sanığın cezalandırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının sonuna, “1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca 30/11/2007 tarihli kararda yer aldığı üzere; sanık hakkında 2 yıl hapis cezasına hükmedilmesine, sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nın 51/1. maddesi uyarınca ERTELENMESİNE, sanığın 2 YIL SÜRE İLE DENETİME TABİ TUTULMASINA, denetim süresi içinde kendisine rehberlik edecek uzman bir kişinin görevlendirilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.