SUÇUN HUKUKİ NİTELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
Ceza yargılaması soruşturma ve kovuşturma evresi olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Soruşturma evresi suç şüphesinin yetkili merciilere ulaşması ile başlayıp cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle veya suç teşkil ettiği iddia edilen fiilin gerçekleştiğine dair yeterli delil elde edilememesi üzerine Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmesiyle sonlanır. Kovuşturma aşaması ise iddianamenin mahkemece kabulünden kararın kesinleşmesine kadarki süreci ifade eder.
Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen soruşturma evresinde suç iddiasına ilişkin tüm deliller toplanarak yeterli şüpheye ulaşılması halinde bir iddianame hazırlanır. Söz konusu iddianamede suç teşkil eden yasaya aykırı fiil yahut fiillerin oluş şekli ayrıntılarıyla anlatılarak savcı tarafından suçun hukuki nitelemesi yapılır ve şüphelinin TCK’nın ihlal edildiği düşünülen ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilir.
Suçun hukuki niteliğinin değişmesi, cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede şüphelinin yargılanmasını talep ettiği sevk maddelerinin şüpheliye isnat edilen suça uymaması, yani mahkemece suç tipinin farklı bir hukuki nitelemeye tabi tutulmasıdır. Zira CMK uyarınca hakim iddianamede gösterilen fiilin hukuki değerlendirmesini yaparken iddia ve savunmayla bağlı değildir. Yalnızca fiil ve fail bakımından yargılamanın sınırlılığı söz konusu olmaktadır.
MADDE 225 (1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
(2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.
Suçun hukuki niteliğinde değişiklik şüphelinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir. Gerçekleştirilen suç fiillerinin daha az cezayı gerektiren bir suç vasfı kazanması mümkün olabileceği gibi, daha fazla cezayı gerektiren bir suça da dönüşebilir.
MADDE 226 (1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
(2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
(3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafi sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır.
Kanun koyucu bu düzenlemeyle; iddianamede anlatılan eylemin değişmemiş olmakla birlikte, o fiilin hukuksal niteliğinde değişiklik olması halinde sanığa ek savunma hakkı verilerek değişen suç vasfına göre hüküm kurulmasına imkân sağlamıştır. Bu düzenlemenin sonucu olarak mahkeme, eylemin hangi suçu oluşturacağına ilişkin nitelendirmede iddia ve savunmayla bağlı değildir.
Ek savunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamında yer almakta olup suç niteliğinin değişmesiyle sanığa isnat edilen yeni suç tipi bakımından sanığa yeniden bir savunma hazırlama hakkı verilmesidir. Söz konusu savunmanın hazırlanması için sanığın yeterli zamana ve kolaylıklara da sahip olması gerektiği AİHS tarafından düzenlenmiştir.
Değişen suç vasfıyla birlikte iddianameyi kabul ederek kovuşturma aşamasını başlatan mahkemenin görevsiz hale gelmesi ihtimal dahilindedir. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin görev alanına giren bir suç tipi nitelik değişikliğiyle birlikte ceza sınırının 10 yılın üzerine çıkmasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’ nin görev alanına dahil olabilir. Bu halde mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilerek dosya görevli mahkemeye gönderilir.
CMK MADDE 5: ‘ İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.’
Görüldüğü üzere iddianamenin kabulünden sonra suç niteliğinin değiştiğinden bahisle Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararı vererek dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermesi mümkün değildir. Nitekim CMK madde 6 uyarınca duruşmada suçun hukuki niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın alt dereceli mahkemeye gönderilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.