TANIKLIKTAN ÇEKİNME
Yasada açıkça belirtilmiş olan durumlarda, tanık olarak çağrılmış olan kimse, tanıklık yapmaktan çekinme hakkına sahiptir. Kişisel sebeplerle tanıklıktan çekinme nedenlerinin varlığı hâlinde, hâkim tanık olarak çağrılmış kimsenin çekinme hakkı olduğunu önceden hatırlatmak zorundadır. Tanıklıktan çekinme; kişisel sebeplerle tanıklıktan çekinme, sır nedeniyle tanıklıktan çekinme ve menfaat nedeniyle tanıklıktan çekinme gibi nedenlere bağlı olarak üçlü ayrıma tabi tutulmuştur.
Kişisel sebeplerle tanıklıktan çekinme hakkı olanlar;
İki taraftan birinin nişanlısı,
Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi,
Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu,
Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar,
Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları,
Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuktur.
Sır nedeniyle tanıklıktan çekinme tanıklık edilecek davada; kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Ancak, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükmü saklı kalmak üzere sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde, bu kimseler tanıklıktan çekinemezler.
Menfaat ihlali tehlikesi sebebiyle de tanıklıktan çekinme hakkı bulunmaktadır. Tanıklık beyanı kendisine veya eşine, üst soyuna yani anne ve babasına, çocuklarına ve yukarıda kişisel nedenlerden dolayı tanıklıktan çekilme hakkına sahip olanlar bölümünde kalem kalem yazılan diğer kimselerden birine doğrudan maddi bir zarar verecekse bu kimseler de tanıklıktan çekinebilir.