Nafakaya hükmedilmesinin ardından zaman içerisinde değişen ekonomik koşullar ve kişisel ihtiyaçlar bakımından nafaka miktarının yeterli gelmemesi sorunu ile karşılaşılabilmektedir. Bu doğrultuda başlangıçta hükmedilen ve zamanla yetersiz kalan nafaka miktarının haklı sebeplere dayandırılarak arttırılması talep edilebilir. Nitekim boşanma davası sonucunda nafakaya ilişkin verilen kararlar kesin hüküm niteliğinde değildir. Hayatın olağan akışı içerisinde yaşanabilecek değişiklikler yahut ekonomik koşullarda meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle, mahkeme tarafından hükmedilen nafaka miktarının, günün koşullarına göre yetersiz kalması ihtimali kanun koyucu tarafından öngörülerek nafaka artırım davası düzenlenmiştir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 176/4 uyarınca; ‘Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’ Hükmü yer almaktadır.
Nafakaya hükmedildikten sonra nafaka yükümlüsünün maddi durumunun artması yahut nafaka alacaklısının maddi durumunun kötüleşmesi hallerinde ve hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda hakim tarafından nafaka artırımına karar verilebilecektir. Nafaka artırım talebinin kabul edilebilmesi için birtakım koşulların gerçekleşmiş olması gerekir. Hükmedilmiş olan mevcut nafakanın giderleri karşılayamaması, nafaka alacaklısının paranın alım gücü karşısında ihtiyaçlarının artması, nafaka yükümlüsünün mali durumunda olumlu değişmelerin olması gibi hususlar gerekçe gösterilerek nafaka artırım davası açılabilmektedir.
Tarafların boşanmalarının anlaşmalı olarak gerçekleşmesi halinde iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı hususunda anlaşmaya varmış olmaları gerekmektedir. Ancak nafaka miktarında anlaşmış olmaları, ileride açılabilecek nafaka artırım davasına engel teşkil etmeyecektir. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma ile kararlaştırılan nafakanın arttırılması da değişen koşullar ışığında talep edilebilecektir.
Söz konusu davada, nafaka artırım taleplerinin yerine getirilebilmesi için kişilerin öncelikle gerekçelerini mahkemeye sunmaları gerekmekte olup, bu gerekçeler karşısında hakim öncelikle tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında değişiklik olup olmadığını belirleyecek ve bunun içinde taraflardan konu ile ilgili delilleri toplayacak, uzman görüşüne başvuracak ve nafakayı günün koşullarına göre yeniden değerlendirip bir karara varacaktır.