5235 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar bölümünde düzenlenen Çocuğun Cinsel İstismarı suçunda en önemli unsur mağdurun çocuk olmasıdır. Ancak maddede yer alan düzenlemeye göre üç ayrı çocuk tanımlaması bulunmaktadır. 15 yaşını tamamlamamış olan çocuk, 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuk ve 15-18 yaş arasında sadece cebir tehdit hile veya iradeyi sakatlayan başka bir nedene bağlı olarak istismar edilen çocuk.
Basit cinsel istismar suçu, failin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla cinsel ilişki düzeyine varmayacak şekilde davranışlarda bulunmasıdır. Cinsel istek ve arzularla hareket edilmiş olması yeterli olup, bu istek ve arzuların tatmin edilmiş olması aranmaz. Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunda da yine çocuğa karşı fiziksel temasta bulunulması şarttır. diğer tüm cinsel istismar suçlarında olduğu gibi mağdur çocuğun bedenine fiziksel bir temasta bulunulması şarttır. Çocuğa yönelik davranışların yüzeysel geçici ve süreklilik arz etmeyen hafif derecede olması sarkıntılık suçuna vücut verir. Cinsel amaçlı dokunmak öpmek vb. davranışlar sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunu oluşturur.
Çocuğun nitelikli cinsel saldırı suçu, organ veya sair cisim sokulması şeklinde düzenlenen tecavüz suçunu oluşturmaktadır. Burada failin cinsel arzu ve istekle hareket etmiş olması aranmaksızın çocuğa yönelik bu eylemlerin gerçekleştirilmiş olması suçun oluşması için yeterlidir.
Madde kapsamında tanımlanan çocuk kavramı içerisinde çocuklar bakımından mağdurun fiile rıza göstermesinin hiçbir önemi yoktur.
Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
Suçun;
Birden fazla kişi tarafından birlikte,
İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâli daha ağır cezayı gerektiren hallerden olup, verilecek ceza hem basit çocuğun cinsel istismarı suçunda hem de nitelikli çocuğun cinsel istismarı suçunda yarı oranında artırılır.
Cinsel istismarın, 15 yaşını tamamlamamış veya 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuğa karşı cebir veya tehditle işlenmesi halinde ya da 15-18 yaş arasında sadece cebir tehdit hile veya iradeyi sakatlayan başka bir nedene bağlı olarak istismar edilen çocuğa karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocuğun cinsel istismarı suçu nedeniyle verilen hapis cezası ceza miktarı nedeniyle adli para cezasına çevrilemez. Çocuğun cinsel istismarı suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının miktarı nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi mümkün değildir. Cinsel istismar suçları, uzlaşma kapsamında olan suçlar değildir.
Sarkıntılık düzeyindeki cinsel istismar suçunun faili de yaşı küçük çocuk ise, suç şikayete bağlı suçlardandır. Mağdurun velisi veya vasisi şikayetçi olmadıkça soruşturma yapılmaz.