Babanın, nüfus memuru yahut mahkemeye yapacağı yazılı başvuru ile veya resmî senette yahut vasiyetnamesinde yapacağı beyanla tanıma gerçekleşir. Tanıma beyanında bulunan kişinin küçük veya kısıtlı olması halinde, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuğun tanınabilmesi için, önceki soybağının geçersiz kılınması gerekmektedir.
Tanıyan, yanılma aldatma veya korkutma nedenine dayalı olarak tanımanın iptalini isteyebilir. Tanımanın iptalinin istendiği davada söz konusu dava, anaya ve çocuğa karşı yöneltilir. Yine ana, çocuk ve çocuğun ölmesi halinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer de tanımanın iptali davası açabilirler. Burada da dava tanıyana ve tanıyan ölmüş ise onun mirasçılarına karşı açılır.
Tanımanın iptali davasında davacı, tanıyanın baba olmadığını ispatlamakla yükümlüdür.
Eğer ana veya çocuk tarafından tanıyanın baba olmadığı iddia edilerek tanımanın iptali davası açıldıysa, bu davada ispat, ananın gebe kaldığı dönemde tanıyan ile cinsel ilişkide bulunduğunu ispatlamaya yönelik inandırıcı deliller göstermesi ile gerçekleştirilir.
Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden 5 yıl geçmekle düşer.
İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden 5 yıl geçmekle düşer.
Çocuk, ergin olmasından itibaren 1 yıl geçmekle dava hakkını kaybeder.
Gecikmeyi haklı kılan sebeplerin varlığı halinde, sebebin ortadan kalmasından itibaren 1 ay içinde dava açılabilir.